Kediler, gizemli ve bağımsız doğaları ile bilinir, ancak onlar da insanlar gibi farklı ruh hallerine sahiptir. Kedinizin ruh halini anlamak, onunla daha güçlü bir bağ kurmanıza yardımcı olur ve davranışsal sorunları önlemenizi sağlar. Bu yazıda, kedi psikolojisi hakkında bilmeniz gereken temel noktaları ve kedinizin ruh halini nasıl anlayabileceğinizi öğreneceksiniz.
Kediler, genellikle bağımsız ve sakin yapılarıyla bilinirler. Ancak, bu sevimli dostlarımız da stres yaşayabilir ve bunu çeşitli şekillerde gösterebilirler. Stres, kedilerde hem fiziksel hem de davranışsal belirtilerle kendini gösterebilir ve bu durum, kedinizin genel sağlığını olumsuz etkileyebilir.
Kediler, karakterleri ve güzellikleri ile çok sevilen canlılar. Cinslerine göre farklı özelliklere sahip olan bıyıklı dostlarımız, fiziksel nitelikleri açısında da birbirlerinden ayrılıyor. Basık ya da yuvarlak yüzlü, tüysüz ya da çok tüylü, kısa ya da uzun bacaklı türlerin yanında kediler en çok da renklerine bakılarak kategorilere ayrılıyor. Rengine göre en popüler olanları ise tamamen beyaz tüylere sahip olan kediler. Bembeyaz kediler bazı farklılarıyla diğer kedilerden ayrılıyor.
İlk kez doğum sonrası anneleri tarafından yalanan kediler, hayatlarının sonuna kadar kendi tüylerini yalamaya devam ederler. Hatta yalanma süreleri ve sıklığı o kadar fazladır ki bir kedi yaşamının üçte birlik bir kısmını kendini yalayarak geçirir. Yalanma içgüdüseldir ve tüm kedilerde görülür. Kedilere özgü olan bu yalanma davranışının temizlenmek, yaralarını iyileştirmek, kokuları gidermek, serinlemek ve stres atmak gibi pek çok nedeni vardır.
Yetişkin dişi bir kediniz varsa ve onu kısırlaştırmadıysanız kedinizin çiftleşerek hamile kalabileceğini unutmamalısınız. Özellikle kedinin yaşam alanında yetişkin bir erkek kedi varsa ya da dişi kediniz kızgınlık döneminde zaman zaman evin dışına çıkıyorsa minik bebeklerin gelmesi kaçınılmazdır. Özellikle gebeliğin ilk haftalarında kedinizde gerçekleşen fiziksel ve psikolojik belirtileri tespit ederek minik dostunuzun hamile olduğunu anlayabilirsiniz.
Kedilerin görme, koku alma ve işitme duyuları çok keskindir. En ufak bir sesi işitebilen, karanlıkta bile görebilen ve kokuları rahatlıkla ayırt edebilen kedilerin dokunma duyuları da hassastır. Kedilerde tat alma duyusu ise insanlara ve diğer canlılara göre farklıdır. Bu fark kedilerin bazı tatları alamamasına neden olur. Yani kediler şekerli gıdaların tadını alamazlar.
Köpekler gibi duygularını kolay kolay anlayamadığımız canlılar olan kediler kendilerine özgü bağımsız bir karakter yapısına sahiplerdir. Kedilerin vücutlarının duruşu, kuyruk hareketleri ve miyavlamaları dışında gözleri de bizlere çok fazla şey anlatır. Bir kedinin korku, endişe, huzur, mutluluk, memnuniyetsizlik gibi hislerini anlamak göz hareketlerine ve göz bebeklerinin büyüklüğüne göre anlamlandırılabilir.
Kediler, ağrı eşikleri yüksek ve dayanıklı hayvanlar oldukları için kedi sahiplerinin sevimli dostlarının hastalıklarını anlaması zordur. Fakat bazı belirgin işaretler kedinin bir sağlık sorunu olduğunun açık göstergesidir. Bunlardan biri de kedilerde göz kızarıklığıdır. Kedilerde göz çevresinde görülen kızarıklığın başlıca nedenleri iltihaplanmadır. İltihaplar dışında sadece toz, kum ve kirlerler de gözün kızarmasına sebep olabilir.
Kedilerin suyu sevmedikleri yaygın olarak bilinir. Gerçekten de kediler bırakın suya dokunmayı yanlışlıkla üstelerine gelen bir damla suyu hissetmekten bile hoşlanmazlar. Fakat bazı kedi cinsleri sudan rahatsız olmak bir yana suyu severler. Hatta suyla oynamaktan hoşlanan ve hatta yüzmekten zevk alan kedi ırkları da mevcuttur. Bunların başında Van kedileri, Maine Coon kedileri, Sibirya Orman kedisi, Norveç Orman kedisi, Amerikan Shorthair kedileri ve Manx kedileri gelmektedir.
Kediler, çok dayanıklı hayvanlar olarak bilinseler de mideleri oldukça hassastır. Yemek konusunda son derece seçici olan bıyıklı dostlarımız, kolayca midelerini bozabilir, kusabilir ve hatta zehirlenebilirler. Bu kötü etkilerin yanında belirli yiyecekler de kedilerde gıda alerjisine neden olabilir.